ÇİN MALI MOTOSİKLET DENİNCE…

Aklınıza ilk ne geliyor?

Ülkemizde motosiklet sektörü nedense sadece İstanbul’dan ibaret gibi görünüyor. Görünüyor diyorum çünkü sosyal mecralarda takip edilen içerik üreticilerinin büyük bir çoğunluğu İstanbul merkezli. Elbette normal. Tüm markaların merkezleri orada, test motosikletleri orada, sponsorlar orada, her şey orada olunca bizler de sadece oralarda üretilen içerikleri takip etmek zorunda kalıyoruz.

Oysa Türkiye denilince akla ilk Anadolu gelir. Anadolu’da motosiklet kullananlar ise belki de nüfusa oranla İstanbul’da kullananlardan fazla olabilir. Peki Anadolu’da kullanılan motosikletler sosyal mecralarda gördüklerimize benziyor mu?

Ülkemizde tarım ve hayvancılık genel gelir kaynaklarından biridir. Bu işlerle uğraşılan her evde de mutlaka en az bir tane motosiklet bulunur. Öyle ki bu motosikletler bizlerin sosyal mecralarda takip ettiği büyük markaların arazi (adventure) motosikleti diye tanıttıkları motosikletlerin bile giremeyeceği arazi şartlarında kullanılıyor.

Tarla sulamaya , hayvan otlatmaya, odun kesmeye giderken, eşya taşırken, şehre alışveriş yapmaya giderken, neredeyse her faaliyetlerinde motosiklet kullanıyorlar. Geçmişte “Jawa”, “Kanuni” ve “Mz” markalarını çok görürken artık bu markaların yerini “Mondial”, “Rks” ve “Küba” gibi Çin üretimi motosikletlerin aldığı görülmektedir.

Peki büyük şehirlerde pek yüzüne bakılmayan, her fırsatta “abi Japon olsun, Çin mallarına güven olmaz” denen bu motosikletler Anadolu’da nasıl bu kadar fazla kullanılıyor? Kullanıcısına sordum: “Nasıl motosiklet abi? Var mı bir sorunu? Bakımları filan nasıl yaptırıyorsunuz?” diye. Cevaplar şöyle;

“Motosiklet taş gibi abi. Belki dişli lastik olsa çamurda filan daha iyi olur ama her işimizi görüyor. Arada vidalarından ses filan geliyor sıkıyoruz. Benim motorun aküsü bitik mesela. Kaç yıldır böyle kullanıyorum. Ayak marşı var ya basıyoruz devam. Bakım filan yaptırmadım hiç. İkinci el almıştım öyle devam. Hiç yolda da kalmadım. Canavar bunlar canavar.”

Üzerine konuştuğumuz motosiklet Mondial’in 125 MG modeliydi yanlış hatırlamıyorsam (marka model çok yazmıyordu üzerinde sorduğumda söylemişti emin olamadım). Kullanıcı gözünden aslında fazlaca memnun kalınan bir motosiklet.

Dikkatinizi çekmek isterim, bizler tüm bakımları zamanında yaptırmış olsak bile henüz 30.000 kilometre de olan bir motosikletin ömrünü tamamladığı ve elden çıkarılması gerektiği düşüncesi var. (Kimse üzerine alınmasın.) Oysa bu motosikletlerin hakkını vererek kullanan insanlar daha gider bu canavar diyerek motosikletlerine güveniyorlar.

Bu resme dışardan bakınca iki tarafa da haklı diyerek sıyrılmak pek kolay değil. Bence ülkemizde oluşan Çin malı motosiklet ön yargısının sebepleri var. Bence ilk sebebi reklam eksikliği. Yeteri kadar tanınmıyor, nerelerde hangi şartlarda kullanıldıkları görülmüyor. İkincisi ise üretim veya teknik anlamdaki eksikliklerin bizleri çok rahatsız etmesi. Özellikle fren performansı (kampana) ve ince lastiklerin birleşmesi ile oluşan düşük yol tutuş ve kalitesiz frenleme bizlere emniyetsiz geliyor. Son olarak çeşitliliğin az olması sayabiliriz.

Son yıllarda ise bu durum bence değişti. Hindistan, Güney Kore, Tayvan ve Çin üretimi motosikletler artık hem çeşitlilik hem de Avrupa’da yayınlanan EURO normlarına uyumlulukları ile göze çarpmayı başardılar. Bu durum da satış rakamlarına yansımaya başladı.

Pandemi sonrası süreç motosiklet sektörüne ne getirecek ne götürecek hep beraber göreceğiz. Düşük bütçeli motosiklet arayan insanlar artık Japon ve Avrupa markaları yerine alternatif markalara da bakmayı düşünmeliler.

İlk motosiklet olarak Güney Kore üretimi bir marka tercih etmiş ve sonrasında Japon üretimi motosikletler kullanan birisi olarak yorum yapmam gerekirse, bütçem düşük iken uzun bir araştırma ve kullanıcılarına ulaşarak yaptığım Daelim tercihinden servis konusu dışında hiç sorun yaşamadım diyebilirim. Hatta parça ihtiyacım olduğunda Japonya’dan 2 ay parça gelmesini beklerken, ilk motosikletim de istediğim parçalar en fazla 4 gün içerisinde elimde oluyordu. Elbette lastik değişimi yapmam gerekiyordu ve yapmıştım ancak Japon motosikletlerde de bazen orijinal lastikler tatmin edici olmayabiliyor.

Motosikletimizi alırken bizler çok farklı düşüncelere girerken, Anadolu’da motosiklet kullanacak insanlar daha mantıklı, amaçla uygun, düşük bütçeli ve bence de en doğru kararı veriyorlar.

Fanatizm konusunu kenara bırakırsak, bütçemize uygun, beklentilerimizi karşılayan, kalbimizin sesini de dinleyerek motosikletlerimizi tercih edelim. Çin malı önyargısı artık değişmeli.

(Bitirmeden söylemem gereken son şey ise Çinliler de artık başkalarının emeklerine göz dikmeyip kendi özgün tasarımlarını yapmalılar. Kopya motosikletler bana aslı gibi güven vermiyor.)

MotoPilot

Yorum bırakın