Başlamadan söyleyeyim, bu bir iğneyi kendimize batıralım yazısıdır. Kimsenin şahsına ya da bir gruba hitaben yazılmamıştır.
Teknolojinin üst düzey bir seviyede olduğu günümüzde “cevapsız sorular” diye bir şey kalmadı diyebiliriz. Merak ettiğimiz tüm soruların cevabını birçok kaynaktan kolayca öğrenebiliyoruz. Teknoloji sayesinde geçmişte yaşanan bilgisizlik kaynaklı hataların artık yavaş yavaş ortadan kalkmasını bekliyoruz. Peki, sizce bizler teknolojiyi ne kadar iyi kullanıyoruz?
Piyasadaki Çin üretimi olanlar da dâhil olmak üzere neredeyse tüm motosikletlerin kullanıcı el kitapları var. Bu kitapçıkların içerisinde ise eğitimden, koruyucu ekipmana, sürüş öncesi/sonrası kontrollerden, lastik basınçlarına aradığımız birçok bilgi var. Bu kadar faydalı bir kaynak elimizde (internetten kolayca bulunabilir) olmasına rağmen birçoğumuz bizden sonraki sahibine “kitapçığı bile duruyor” demek üzere bir kenara atıyoruz.

Eğitim konusuna değinmeden geçmeyelim. Hepimizin dilinde bir eğitim alma konusu dolaşmasına rağmen aslında eğitimi pek önemsemiyoruz. Bir kısmımız bu konuyu ekonomik olarak erişilebilir olmaması sebebiyle, bir kısmımız ise “ne öğretebilirler ki? Yıllardır kullanıyorum işte” diyerek unutup gidiyoruz. Oysa kullanıcı el kitaplarını okuyarak, sosyal medya platformlarında yer olan onlarca yazılı/görsel kaynaklardan faydalanarak hem kendimizi hem de birlikte yol aldığımız iki teker sevdalılarını eğiterek daha güvenli sürüşler yapabiliriz.
Trafikte otomobil kullanıcılarının bizleri görmedikleri, duymadıkları ve yok saydıklarını söyleyip şikâyet ediyoruz. Peki, aynı trafik kurallarına uyma zorunluluğu olan bizler trafik kurallarını ne kadar iyi biliyoruz? Kurallara aykırı olduğunu bildiğimiz konularda ceza yazılınca veya şikâyet edilince neden abartılı tepkiler veriyoruz? Kurallara uyma konusunda birbirimizi uyarmak yerine “ben yaptım bir şey olmadı” diyerek suça teşvik etmeyi tercih edebiliyoruz.
Şimdi soralım kendimize;
- Anında cevap bulabileceğimiz bir soruyu neden başkalarına soruyoruz?
- Uymak zorunda olduğumuz kuralları neden bilmiyoruz?
- Bildiğimiz kurallara uymamak konusunda neden inat ediyoruz?
- Neden kaskımızı dirseğimize takıp yola çıkıyoruz?
- Havalar ısınınca neden şort tişört ile motosiklet kullanıyoruz?

Tüm bu soruların temel nedenini ben bilgisizliğe bağlıyorum.
İletişim çağında yaşarken, merak ettiğimiz her şeyi elimizdeki telefonlardan öğrenebilecekken bizler saçma sapan her şeye ilgi duyup, hayatımıza etki edebilecek konularda üç maymunu oynamayı seviyoruz.
Maalesef trafikte hayatta kalmak bu kadar zor iken bu duyarsızlığı gösteren insanlara söyleyecek pek sözüm yok. Daha iyiye gider mi? Pek sanmıyorum ama ümit ediyorum.
İki teker kullanıcıları olan bizler, çok keyifli eğlenceli zamanlar geçiriyor olsak bile ufak bir hata bizlerin ölümü veya kalıcı hasarlar alarak acı çekeceğimiz sonuçlar doğuruyor.
Bu yazıyı saygı ve özlemle andığım Altın Elbiseli Adam’ın “Kaza yaptık, iyiyiz…” videosundan kendi sözleri ile bitirmek istiyorum; “Eğer üzerimizde korumalar olmasaydı, şu an peynir olmuştuk. Lütfen korumalarınızı daima takın. Lütfen bütün ekipmanlarınızı daima giyin.”
#ekipmansızasla #motopilot
